Beslenme ve yeme bozuklukları, yeme davranışlarında veya yiyeceklerin tüketimi/emilimi ile ilgili kalıcı bozulmalarla tanımlanır. Bu durumlar, kişinin fiziksel sağlığını veya sosyal (psikososyal) yaşamını ciddi şekilde olumsuz etkiler.
Bu kategori altında pika, geviş getirme (ruminasyon) bozukluğu, kaçıngan/kısıtlı yiyecek alımı bozukluğu, anoreksiya nervoza, bulimiya nervoza ve tıkınırcasına yeme bozukluğu gibi durumlar incelenir.
Anoreksiya, bulimiya ve tıkınırcasına yeme bozuklukları, tanısal olarak birbirini dışlar. Yani, bir kişiye aynı anda bu tanılardan yalnızca biri konulabilir. Bunun nedeni, bu bozuklukların seyrinin, sonuçlarının ve tedavi ihtiyaçlarının birbirinden belirgin şekilde farklı olmasıdır.
Madde Kullanımıyla Olan Benzerlikler
Bu bölümde açıklanan bazı bozukluklara sahip kişiler, madde kullanım bozukluklarındaki belirtilere (örneğin, aşerme veya kompülsif kullanım) benzer yeme semptomları gösterebilirler. Madde kullanım bozukluğu ile olan benzerlik, her iki bozukluk grubunda da öz-kontrol ve ödül mekanizmalarıyla ilgili beyin sistemlerinin rol oynadığını düşündürmektedir. Ancak, bu iki durum arasındaki ortak ve farklı faktörlerin tam olarak nasıl bir rol oynadığı henüz yeterince anlaşılamamıştır.
Obezite Üzerine Bir Not
Obezite (aşırı vücut yağı), bir ruhsal bozukluk olarak sınıflandırılmaz. Obezite, uzun vadede harcanan enerjiden daha fazla enerji alınmasının bir sonucudur. Genetik, fizyolojik, davranışsal ve çevresel birçok faktör obeziteye katkıda bulunur, bu nedenle tek başına bir ruhsal bozukluk olarak görülmez.
Ancak, obezite ile tıkınırcasına yeme bozukluğu, depresyon, bipolar bozukluklar ve şizofreni gibi bazı ruhsal bozukluklar arasında güçlü ilişkiler bulunmaktadır. Bazı psikiyatrik ilaçların yan etkileri obeziteye katkıda bulunabilir ve obezite de depresyon gibi bazı rahatsızlıklar için bir risk faktörü olabilir.
Pika
Tanı Kriterleri ve Temel Özellikler
Pika’nın temel özelliği, en az bir ay boyunca besleyici olmayan, gıda dışı maddelerin (örneğin kağıt, sabun, kumaş, saç, toprak, tebeşir, boya, metal, kil veya buz) sürekli olarak yenmesidir. Bu durum, klinik olarak müdahale gerektirecek kadar ciddidir.
Bu yeme davranışı, bireyin gelişim düzeyiyle uyumlu değildir. Normalde 2 yaşından küçük çocuklarda nesneleri ağza götürme davranışı görülebilir, ancak bu pika tanısı için yeterli değildir.
Davranış, kültürel olarak desteklenen veya sosyal olarak normal kabul edilen bir uygulama (örneğin bazı kültürlerdeki kil yeme) değildir.
“Gıda dışı” ifadesi önemlidir; minimal besin içeriğine sahip diyet ürünlerinin tüketimi pika olarak kabul edilmez. Pika olan kişilerde genellikle yiyeceklere karşı genel bir isteksizlik (tiksinme) yoktur.
Eğer bu davranış, zihinsel gelişim bozukluğu (zihinsel yetersizlik), otizm spektrum bozukluğu veya şizofreni gibi başka bir ruhsal bozukluk ya da hamilelik gibi tıbbi bir durum bağlamında ortaya çıkarsa, pika tanısı ancak bu yeme davranışı ek bir klinik müdahale gerektirecek kadar şiddetliyse konulur.
Remisyon (İyileşme): Eğer bir kişi önceden pika tanı kriterlerini karşılamış ancak uzun bir süredir bu kriterleri karşılamıyorsa, “remisyonda” (iyileşme durumunda) olarak belirtilebilir.
İlişkili Durumlar ve Tıbbi Komplikasyonlar
Pika yaşayan bazı kişilerde vitamin veya mineral eksiklikleri (özellikle çinko ve demir) bildirilmiş olsa da, çoğu zaman spesifik bir biyolojik anormallik bulunmaz.
Pika, genellikle tıbbi sorunlar ortaya çıktığında fark edilir. Bunlar arasında bağırsak sorunları, bağırsak tıkanıklığı veya delinmesi, dışkı veya kir yemekten kaynaklanan enfeksiyonlar (toksoplazmoz gibi) veya kurşun bazlı boya yemekten kaynaklanan zehirlenmeler bulunabilir.
Yenilen maddelere bağlı olarak, pika ciddi tıbbi acil durumlara yol açabilir ve potansiyel olarak ölümcül olabilir.
Yaygınlık, Gelişim ve Risk Faktörleri
Pika’nın yaygınlığı tam olarak bilinmemekle birlikte, sınırlı veriler okul çağındaki çocuklarda yaklaşık %5 oranında görüldüğünü göstermektedir.
Hamile kadınların yaklaşık üçte biri (özellikle gıda güvencesi olmayanlar) pika davranışı gösterebilir. Bir dünya meta-analizi, hamilelik ve doğum sonrası dönemde pika yaygınlığının %28 olduğunu göstermiştir.
Pika çocuklukta, ergenlikte veya yetişkinlikte başlayabilir, ancak en sık çocuklukta görülür. Normal gelişim gösteren çocuklarda ortaya çıkabileceği gibi, yetişkinlerde daha çok zihinsel yetersizlik veya diğer ruhsal bozukluklarla birlikte görülme eğilimindedir.
Çevresel Riskler: İhmal, yetersiz gözetim ve gelişimsel gecikmeler bu durum için riski artırabilir.
Ayırıcı Tanı (Diğer Durumlarla Karşılaştırılması)
- Anoreksiya Nervoza: Anoreksiyalı bazı kişiler iştahı kontrol etmek amacıyla kağıt mendil gibi besin dışı maddeler yiyebilir. Eğer bu davranışın temel amacı kilo kontrolü ise, pika yerine anoreksiya nervoza tanısı konulmalıdır.
- Yapay Bozukluk (Factitious Disorder): Bazı kişiler, hastalık belirtilerini taklit etme amacıyla kasıtlı olarak yabancı cisimler yutabilir. Burada belirleyici faktör, kasıtlı bir aldatmacanın olmasıdır.
- Kişilik Bozuklukları ve Kendine Zarar Verme: Bazı kişiler, kişilik bozuklukları veya intihar amacı taşımayan kendine zarar verme davranışları bağlamında iğne veya jilet gibi zararlı nesneler yutabilir.
- Birlikte Görülen Durumlar: Pika’nın en sık birlikte görüldüğü bozukluklar otizm spektrum bozukluğu ve zihinsel gelişim bozukluğudur. Daha az sıklıkla şizofreni ve OKB (Obsesif Kompulsif Bozukluk) ile birlikte görülebilir.
- Ayrıca, trikotillomani (saç yolma) veya ekskoriyasyon (deri yolma) bozukluklarıyla da ilişkili olabilir; bu durumlarda kişi kopardığı saçı veya deriyi yiyebilir.
