Obsesif-Kompulsif ve İlişkili Bozukluklar

Obsesif-kompulsif ve ilişkili bozukluklar: obsesif-kompulsif bozukluk (OKB), vücut dismorfik bozukluğu, biriktirme bozukluğu (istifçilik), trikotillomani (saç yolma bozukluğu), ekskoriyasyon (deri yolma) bozukluğu gibi çeşitli durumları içerir.

OKB, saplantıların (obsesyonlar) ve/veya zorlantıların (kompulsiyonlar) varlığıyla tanımlanır.

  • Obsesyonlar: Kişinin zihnine davetsiz misafir gibi giren ve istenmeyen, tekrarlayıcı ve kalıcı düşünceler, dürtüler veya imgelerdir.
  • Zorlantılar (Kompulsiyonlar): Kişinin, bir saplantıya tepki olarak veya katı bir şekilde uygulanması gereken kurallara göre yapmaktan kendini alıkoyamadığı tekrarlayıcı davranışlar veya zihinsel eylemlerdir.

Bu gruptaki diğer bazı bozukluklar da benzer şekilde, kişinin zihnini sürekli meşgul eden kaygılar ve bu kaygılara yanıt olarak yapılan tekrarlayıcı davranışlar veya zihinsel eylemlerle karakterizedir. Diğerleri ise (saç yolma veya deri yolma gibi) temel olarak tekrarlayan vücut odaklı davranışlar ve bu davranışları azaltma veya durdurma girişimleri ile öne çıkar.

Bu bozuklukların bir arada gruplandırılması, aralarındaki ilişkileri gösteren artan kanıtlara ve bu bozuklukları aynı başlık altında toplamanın klinisyenler için sağladığı faydaya dayanmaktadır. Bununla birlikte, bu bozukluklar arasında tanısal özellikler ve tedavi yaklaşımları açısından önemli farklar da bulunmaktadır. OKB gibi bazı bozuklukların anksiyete bozukluklarıyla da yakın ilişkisi vardır.

Bu bozuklukları, gelişimsel olarak normal kabul edilen kaygılardan ve ritüellerden ayıran temel özellik, bu durumların “aşırı” olması veya gelişimsel olarak normal kabul edilen dönemlerin ötesinde devam etmesidir. Belirtilerin klinik bir bozukluk olup olmadığını belirlemek için kişinin yaşadığı sıkıntı düzeyi ve gündelik yaşamındaki işlevselliğinin (iş, okul, sosyal ilişkiler vb.) ne ölçüde bozulduğu değerlendirilir.

Bu bozukluk sınıflandırması, bilişsel belirtilerin (düşünce ve kaygıların) ön planda olduğu OKB, vücut dismorfik bozukluğu ve biriktirme bozukluğu ile başlar. Ardından, tekrarlayıcı vücut odaklı davranışların ön planda olduğu trikotillomani ve ekskoriyasyon bozukluklarını kapsar.


Sık Görülen Bozukluklar ve Özellikleri

Obsesif-Kompulsif Bozukluk (OKB) Belirtileri

OKB’deki saplantı ve zorlantıların içeriği kişiden kişiye değişse de, bazı yaygın belirti temaları şunlardır:

  • Temizlik: Bulaşma saplantıları ve buna bağlı temizlik zorlantıları.
  • Simetri: Simetri (düzen, kusursuzluk) saplantıları ve buna bağlı tekrarlama, sıralama, sayma zorlantıları.
  • Yasak veya Tabu Düşünceler: Saldırganlık, cinsellik veya din ile ilgili saplantılar ve bunlarla ilişkili zorlantılar.
  • Zarar Verme/Görmek: Kendine veya başkalarına zarar gelmesiyle ilgili korkular ve buna bağlı kontrol etme zorlantıları.

OKB için kullanılan “Tik-ilişkili” belirticisi, kişinin mevcut veya geçmiş bir tik bozukluğu öyküsü olduğunda kullanılır.

Vücut Dismorfik Bozukluğu

Bu bozukluk, başkalarının fark etmediği veya çok hafif bulduğu, kişinin kendi fiziksel görünümündeki bir veya daha fazla kusur algısıyla zihninin sürekli meşgul olması durumudur. Kişi, bu görünüm kaygılarına yanıt olarak ayna kontrolü, aşırı bakım, deri yolma, güvence arama gibi tekrarlayıcı davranışlar veya görünüşünü başkalarıyla kıyaslama gibi zihinsel eylemler yapar. Bu kaygılar, bir yeme bozukluğu olan kişinin vücut yağı veya kilosuyla ilgili endişelerinden farklıdır.

  • Kas Dismorfisi: Kişinin vücut yapısının çok küçük veya yeterince kaslı olmadığı inancıyla meşgul olmasıyla karakterize bir vücut dismorfik bozukluğu türüdür.

Biriktirme Bozukluğu (İstifçilik)

Gerçek değerlerine bakılmaksızın, eşyaları elden çıkarmakta veya onlardan ayrılmakta sürekli zorluk çekme durumudur. Bu zorluk, eşyaları saklamaya yönelik güçlü bir algılanan ihtiyaçtan ve onları elden çıkarmanın getirdiği sıkıntıdan kaynaklanır. Bu bozukluk, normal koleksiyonculuktan farklıdır. Biriktirme bozukluğu belirtileri, yaşam alanlarının amaçlanan kullanımını ciddi şekilde engelleyecek düzeyde yığılmaya ve dağınıklığa yol açar.

  • Aşırı Edinim: Biriktirme bozukluğu olan çoğu kişide görülen bu durum, ihtiyaç duyulmayan veya depolamak için yeterli alan olmayan eşyaların aşırı derecede toplanması, satın alınması veya çalınmasını içerir.

Trikotillomani (Saç Yolma Bozukluğu)

Saç kaybına yol açacak şekilde kişinin kendi saçını tekrar tekrar yolması ve bu davranışı azaltmak veya durdurmak için tekrarlanan girişimlerde bulunması ile karakterizedir.

Ekskoriyasyon (Deri Yolma) Bozukluğu

Deri lezyonlarına (yaralarına) yol açacak şekilde kişinin kendi derisini tekrar tekrar yolması ve bu davranışı azaltmak veya durdurmak için tekrarlanan girişimlerde bulunması ile karakterizedir.

Bu iki bozukluğu (trikotillomani ve ekskoriyasyon) karakterize eden vücut odaklı tekrarlayıcı davranışlar, genellikle saplantılar veya kaygılar tarafından tetiklenmez. Ancak bu davranışlardan önce veya bu davranışlara kaygı ya da can sıkıntısı gibi çeşitli duygusal durumlar eşlik edebilir. Davranıştan hemen önce artan bir gerginlik hissi olabilir veya kişi saçını yolduğunda ya da derisini kopardığında haz, tatmin veya rahatlama duyabilir. Kişiler bu davranışları yaparken farkındalık düzeyleri değişebilir; bazıları davranışa daha odaklıyken (öncesinde gerginlik ve sonrasında rahatlama ile), bazıları daha otomatik bir davranış sergileyebilir (davranışın tam olarak farkında olmadan gerçekleşmesi gibi).


Diğer Kategoriler

  • Madde/İlaç Kullanımına Bağlı Bozukluk: Bir maddenin (örn. uyuşturucu) veya ilacın kullanımı, zehirlenmesi (intoksikasyon) veya yoksunluğu sırasında ya da sonrasında gelişen obsesif-kompulsif belirtileri tanımlar.
  • Başka Bir Tıbbi Duruma Bağlı Bozukluk: Belirtilerin, başka bir tıbbi durumun doğrudan fizyolojik bir sonucu olduğunu ifade eder.
  • Tanımlanmış ve Tanımlanmamış Diğer Bozukluklar: Belirgin sıkıntıya veya işlevsellik bozulmasına neden olan ancak diğer spesifik bozuklukların tanı kriterlerini tam olarak karşılamayan (atipik sunumlar veya belirsiz nedenler gibi) durumlar için kullanılır.

“İçgörü” Belirticisi

Bilişsel bir bileşeni olan bozukluklar (OKB, vücut dismorfik bozukluğu ve biriktirme bozukluğu) için kişinin bozuklukla ilişkili inançlarının doğruluğuna ilişkin farkındalık düzeyini belirten bir “içgörü” belirticisi kullanılır.

Bu dereceleme şu şekildedir:

  1. “İyi veya fena olmayan içgörü”
  2. “Zayıf içgörü”
  3. “İçgörü yok/Hezeyanlı (Sanrısal) inançlar”

İçgörü düzeyi “içgörü yok/hezeyanlı inanç” aralığında olan kişilere, bu hezeyanlı inançlar kendi bozukluklarının tipik içeriğinin ötesine geçmediği sürece (örneğin, vücut dismorfik bozukluğu olan birinin aynı zamanda yemeğinin zehirlendiğine inanması gibi) ek bir psikotik bozukluk tanısı konulmamalıdır.