İlaçlar ve tetiklediği hareket bozuklukları bu bölümde ele alınmıştır. Çünkü bu konu, hem ruhsal veya fiziksel rahatsızlıkların ilaçla tedavisini yönetmede hem de bazı ruhsal bozuklukları teşhis ederken (örneğin, anksiyete bozukluğunu ilaç kaynaklı huzursuzluktan ayırmak veya hayati tehlike yaratabilen katatoniyi nöroleptik malign sendromdan ayırt etmek gibi) büyük önem taşır.
Bu hareket bozukluklarına ilaç kaynaklı dense de, ilaç kullanımı ile bu durumun ortaya çıkışı arasındaki bağlantıyı kurmak her zaman kolay değildir. Bunun bir nedeni, bu hareket bozukluklarının bazen ilaç kullanımı olmaksızın da görülebilmesidir.
Bu bölümde anlatılan durumlar ve sorunlar, birer ruhsal bozukluk değildir.
Nöroleptik terimi, antipsikotik (psikoz tedavisinde kullanılan) ilaçların anormal hareketlere yol açma eğilimini öne çıkardığı için artık pek tercih edilmemektedir. Günümüzde bu terim yerine, antipsikotik ilaçlar ve dopamin etkisini engelleyen diğer ilaçlar ifadesi kullanılmaktadır.
Yeni nesil antipsikotik ilaçların bu tür hareket bozukluklarına yol açma olasılığı daha düşük olsa da, bu yan etkiler hala görülebilmektedir.
Antipsikotik ilaçlar ve dopamin etkisini engelleyen diğer ilaçlar şunları kapsar:
- Geleneksel, tipik veya birinci nesil olarak adlandırılan antipsikotik ilaçlar (örneğin, klorpromazin, haloperidol, flufenazin).
- Atipik veya ikinci nesil antipsikotik ilaçlar (örneğin, klozapin, risperidon, olanzapin, ketiapin).
- Bulantı ve mide boşalma güçlüğü (gastroparezi) gibi belirtilerin tedavisinde kullanılan belirli dopamin engelleyici ilaçlar (örneğin, proklorperazin, prometazin, metoklopramid).
- Depresyon tedavisinde kullanılan amoksapin.
