Dürtü Kontrol, Davranım ve Yıkıcı Bozukluklar

Yıkıcı bozukluklar, dürtü kontrol ve davranım bozuklukları, kişilerin duygularını ve davranışlarını kontrol etmekte (öz denetimde) zorlandığı durumları kapsar. Diğer ruhsal bozukluklarda da duygu ve davranış kontrolü sorunları görülebilir. Ancak bu bölümdeki bozuklukların belirgin özelliği, bu sorunların başkalarının haklarını ihlal eden (örneğin saldırganlık, başkalarının eşyalarına zarar verme) davranışlara yol açmasıdır. Ayrıca bu davranışlar, kişiyi toplumsal kurallar veya otorite figürleri (ebeveynler, öğretmenler, yöneticiler gibi) ile ciddi bir çatışmaya sokar.

Duygu ve davranışları kontrol etmedeki bu sorunların altında yatan nedenler, hem bozukluklar arasında hem de aynı tanıyı alan kişiler arasında büyük farklılıklar gösterebilir.

Bu bölümde yer alan temel bozukluklar şunlardır:

  • Karşıt Olma-Karşıt Gelme Bozukluğu
  • Aralıklı Patlayıcı Bozukluk
  • Davranım Bozukluğu
  • Piromani (Yangın çıkarma hastalığı)
  • Kleptomani (Çalma hastalığı)
  • Tanımlanmış Diğer ve Tanımlanmamış Yıkıcı, Dürtü Kontrolü ve Davranım Bozuklukları

Bu grupta yer alan Antisosyal Kişilik Bozukluğu, Kişilik Bozuklukları bölümünde ayrıca ele alınmaktadır.

Dürtü Kontrol, Davranım ve Yıkıcı Bozukluklar Arasındaki Farklılıklar

Bu bozuklukların hepsi hem duygusal hem de davranışsal kontrol sorunları içerse de, aralarındaki temel fark, bu iki kontrol türünden (duygu veya davranış) hangisinin daha ön planda olduğuna bağlıdır:

  • Davranım Bozukluğu: Temel olarak başkalarının haklarını veya önemli toplumsal kuralları ihlal eden, kontrolsüz davranışlara odaklanır. Bu davranışların nedeni her zaman kontrolsüz duygular olmayabilir.
  • Aralıklı Patlayıcı Bozukluk: Diğer uçta yer alır ve büyük ölçüde kontrolsüz duygulara odaklanır. Bu bozuklukta, yaşanan duruma veya kışkırtmaya kıyasla tamamen orantısız olan ani öfke patlamaları görülür.
  • Karşıt Olma-Karşıt Gelme Bozukluğu: Bu iki durumun arasında bir yerdedir. Belirtiler hem duygular (öfke, sinirlilik) hem de davranışlar (inatlaşma, karşı gelme, meydan okuma) arasında daha dengeli bir dağılım gösterir.
  • Piromani ve Kleptomani: Bu iki bozukluk ise, içsel bir gerilimi azaltmak amacıyla belirli davranışlara (ateş yakma veya çalma) yönelik zayıf dürtü kontrolü ile tanımlanır.
  • Tanımlanmış Diğer Kategorisi: Bu kategori, kişinin belirtileri gösterdiği ve bu belirtilerin günlük yaşamında ciddi sorunlara yol açtığı, ancak bu bölümdeki belirli bir bozukluğun tüm tanı kriterlerini tam olarak karşılamadığı durumlar için kullanılır.

Gelişimsel Süreç ve Risk Faktörleri

Bu gruptaki bozukluklar genellikle kadınlara kıyasla erkeklerde daha yaygındır, ancak bu oran bozukluğa ve yaşa göre değişebilir.

Bu bozukluklar genellikle çocukluk veya ergenlik döneminde başlar. Özellikle Davranım Bozukluğu ve Karşıt Olma-Karşıt Gelme Bozukluğu’nun ilk kez yetişkinlikte ortaya çıkması çok nadirdir.

Karşıt Olma-Karşıt Gelme Bozukluğu ile Davranım Bozukluğu arasında gelişimsel bir ilişki vardır. Davranım Bozukluğu vakalarının çoğu (özellikle ergenlikten önce başlayanlar) daha önce Karşıt Olma-Karşıt Gelme Bozukluğu belirtileri göstermiştir. Ancak bu, Karşıt Olma-Karşıt Gelme Bozukluğu olan çocukların çoğunun ileride Davranım Bozukluğu geliştireceği anlamına gelmez. Karşıt Olma-Karşıt Gelme Bozukluğu olan çocuklar, Davranım Bozukluğu dışında, ileride anksiyete ve depresyon gibi diğer sorunları geliştirme riski de taşırlar.

Tanısal Değerlendirme Notları

Bu bozuklukları tanımlayan belirtilerin birçoğu (örneğin öfkelenmek, inatlaşmak), normal gelişim gösteren kişilerde de zaman zaman görülebilen davranışlardır. Bu nedenle, bir davranışın hastalık belirtisi olup olmadığına karar verirken çok dikkatli olunmalıdır.

Değerlendirme yapılırken davranışın sıklığı, sürekliliği, yaygınlığı (sadece evde mi, yoksa okulda, işte gibi farklı ortamlarda da görülüp görülmediği) ve yol açtığı işlevsellik kaybı (kişinin sosyal, akademik veya mesleki hayatını ne kadar zorlaştırdığı) dikkate alınmalıdır. Tüm bu faktörler, kişinin yaşına, cinsiyetine ve kültürel yapısına göre “normal” kabul edilenin dışında olup olmadığına bakılarak değerlendirilmelidir.

Bu bozuklukların tümü, “dışa dönük sorunlar” (externalizing spectrum) olarak adlandırılabilecek ortak bir zeminle ilişkilendirilmiştir. Bu ortak zemin, “dürtüsellik” (veya kendini frenleyememe) ve “olumsuz duygular yaşama eğilimi” gibi kişilik özellikleriyle bağlantılıdır. Bu ortak yapı, bu bozuklukların neden sıklıkla birbiriyle (ve ayrıca madde kullanım bozuklukları ve antisosyal kişilik bozukluğu ile) birlikte görüldüğünü açıklayabilir.